Hakkari bölgesinin müziklerine yönelik ilk araştırma-derleme çalışmaları-mıza 2001 yılında başladık. İlk derlemelerimizi Hakkari’nin merkezinde, sonraki çalışmalarımızı ise ilçelerinde yapma olanağı bulduk. Ayrıca son göçlerle İstanbul’a gelen bölge insanları ile de birtakım kayıtlar yaptık. Bunların yanı sıra bize ulaşan kişisel arşiv ve koleksiyonlar da, çalışmanın önemli bir bölümünü oluşturdu. Çalışma süreci boyunca bizi yönlendiren ve kitapçıktaki bilgilerin hazırlanmasında büyük pay sahibi olan sözlü kaynaklar da bu arşivin yaratıcılarından oldular.
Derleme yaptığımız dönemde Hakkari’nin köy ve zomalarına ulaşmak güçtü. Çünkü buralarda yaşayan insanların çoğu, köy boşaltmaları nedeniyle, ya Hakkari’nin merkezine ve ilçelerine ya da başka illere göç etmişti ve bu mekanlar büyük oranda insansızlaştırılmıştı. Doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalan bu insanların şehirde müziklerini icra edebilecekleri doğal ortamlar azalmıştı. Bu durum derleme yapma koşullarını güçleştirdi. Özellikle divan ortamlarının azalması, bir çok destanı ve şarkıyı hafızalarında saklı tutan ses ustalarının bu müzikleri düzenli olarak icra edememelerine, dolayısıyla da bu şarkıların unutulmasına yol açmış. Geleneksel danslara sadece insan sesinin eşlik ettiği düğünlerin yerini, orkestralı düğünlerin almaya başlaması da bu duruma eklenince müzikal hafızalar iyice zayıflamış. Hatta bu nedenle, elimizdeki düğün şarkısı örnekleri doğal düğün ortamlarında değil, evlerde yapılmış kayıtlardır. Arşiv repertuarı hazırlanırken form ve makam çeşitliliği, söyleyiş üsluplarındaki farklılıklar gözetilmekle beraber, ninniler, üzüm ezme şarkıları ve kadın ortamlarında söylenen bazı müzikal formların örneklerine ulaşılamadı. Yine bu arşivde yer alamayan ve daha çok Ertuşî düğünlerinde icra edilen davul-zurna şarkılarının icracıları olan Mıtrıplar ayrı bir araştırmanın konusudurlar.
Albümdeki şarkıların büyük bir çoğunluğu Bölgedeki en büyük aşiretlerden olan Pinyanişî, Ertuşî ve Goyî aşiretlerine ait kayıtlardır. Hakkari’nin kültürel sınırları içinde saydığımız Beytüşşebap, Şemdinli, Yüksekova ve Başkale’ye ait kayıtlara ulaşamadığımız için bu bölgeler araştırmamız kapsamında yer almadı. 1924 yılına kadar bölgenin en büyük topluluklarından biri olan Nasturiler ise bu tarihten itibaren yaşadıkları yerleri tamamen terk etmek zorunda kalmışlar ve bugün artık Hakkari’de yaşamıyorlar. Bu nedenle müzikal formlarına dair yeterince bilgiye ulaşamadık. Yine de müziklerine ait iki örneğe onlarla beraber yaşamış olan Pinyanişîlerde rastladık. Bu kayıtlardan biri Doğu Süryanice ve Kurmancî diğeri de sadece Doğu Süryanicedir. Ayrıca, 1972-1973 yılında Lübnan’da düzenlenen Asuri Müzik Şenliği’nde, adına ulaşamadığımız Hakkari’li bir Keldani tarafından okunan üç şarkıyı da, birlikte yaşamış olan Kürt ve Asuri halklarının müzikal etkileşimine dair fikir vermesi için arşive eklemeyi uygun bulduk. Cizre’li Dengbêj Fadıl’ın okuduğu iki şarkıya da hem bölgeler arası etkileşimi hem de söz ve ezgi çeşitlemesini örneklemek amacıyla yer verildi.
Albüm kitapçığının içeriği tarihçe, aşiret yapısı, dinî/etnik cemaatler ve geleneksel müzik bölümlerinden oluşmaktadır. Tarihçe bölümünde daha çok tarihsel süreç içinde önemli sayılabilecek dönemeçlere yer vermeye çalıştık. Çünkü bin yıllarla ifade edilen ve farklı etnik/dinî kimliklere sahip halkların yaşadığı bu bölgenin tarihini küçük bir kitapçığa sığdır-mak mümkün olamazdı. Sosyal/kültürel hayata ve müzikal formlara ilişkin bölümlerde Goyî aşiretine dair bilgiler sınırlı olarak yer alabildi. Bölgeyle ilgili yazılı kaynaklar sınırlı olduğundan, kitapçığın hazırlanma-sında ihtiyaç duyduğumuz bilgilerin ve örneklerin büyük bir kısmını sözlü kaynaklardan edindik.
Bu çalışma, genelde Hakkari geleneksel kültürü, özelde de Hakkari geleneksel müziği konusuna bir giriş niteliğinde tasarlanmıştır. Kapsamlı ve metodolojik bir sürecin ürünü olmaktan ziyade, bölgeye dair yapılacak özenli ve spesifik çalışmalar için fikir ve cesaret verebilecek mütevazı bir adımdır.
İzleyiciler
Gönderen Laz.Kapital zaman: 15:10
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder